Bastığın yere bakma demiş sanki bir kötü
Baktığın yere basma demiş bir başka kötü
Bilmemek anlamamak olağan bir iş olmuş
Gelmiş ortaya bundan kapkaranlık bir örtü
Bundan öte yıllarda bir kuşak olagelmiş
Işıkdan görünmemiş ne kötü ne de örtü
Çıkmış o ilk adamdan sonra ilk küçük adam
Elinde yanar-döner, yarı-yırtık bir örtü
Işıklar azalırken gözükmüş kuyulardan
Bir sürü, başlarında ve ellerinde örtü
Bastığın yere bakma, baktığın yere basma
Yama yama dikilmiş o parçalanan örtü
Gelmiş “minarelerle kuyular bir” düzeye
Şimdi duyduğun sesler işte bundan ötürü.
Baktığın yere basma demiş bir başka kötü
Bilmemek anlamamak olağan bir iş olmuş
Gelmiş ortaya bundan kapkaranlık bir örtü
Bundan öte yıllarda bir kuşak olagelmiş
Işıkdan görünmemiş ne kötü ne de örtü
Çıkmış o ilk adamdan sonra ilk küçük adam
Elinde yanar-döner, yarı-yırtık bir örtü
Işıklar azalırken gözükmüş kuyulardan
Bir sürü, başlarında ve ellerinde örtü
Bastığın yere bakma, baktığın yere basma
Yama yama dikilmiş o parçalanan örtü
Gelmiş “minarelerle kuyular bir” düzeye
Şimdi duyduğun sesler işte bundan ötürü.
Özdemir Asaf