Seni öpüyorum sevgili dünyamız
ışıklarla yıldızlarla dolu bir alan'da.
Kalbim... Dünyanın ortasında bir menekşe.
Dudaklarımda ıslak bir tango
yaşam mı beni avlıyor, ben mi yaşamı
portakal renkli Gökyüzünün altında.
Turuncu saatlerle kuşatılmış
bir İskandinav kentinin kahvehanelerinde
hiçbir şeyi yönetmiyorsun. Kalbini bile.
Bu Kuzey kentlerinde hüzün
bir likör tadında,
ve ne zaman öpsem bir Fin güzelini boğazından
katiyen hoyrat bir kırmızı dudaklarında.
Ey sürgünler, esrik düşlerin oğulları kızları
mavi akşamların mavi zencileri
bu gemiler nereye götürüyor yüreklerinizi sizin?
Kim kutsayacak sizi karların altında?
Duman duman üstüne oturmuş
ve bir güvercin yuvası olmuş kalbim.
Güvercinler mi uçuruyorum? Acılar mı?
Kim çarmıhta şarkı söyleyen? Ben miyim?
Kucak dolusu öpücük sunuyonım sana
sevgili dünyamız
ılık bir şarap gibi yürürlükte bugün de yaşamımız.
Ve biraz Akdeniz her yağmur sonrası Stockholm.
ışıklarla yıldızlarla dolu bir alan'da.
Kalbim... Dünyanın ortasında bir menekşe.
Dudaklarımda ıslak bir tango
yaşam mı beni avlıyor, ben mi yaşamı
portakal renkli Gökyüzünün altında.
Turuncu saatlerle kuşatılmış
bir İskandinav kentinin kahvehanelerinde
hiçbir şeyi yönetmiyorsun. Kalbini bile.
Bu Kuzey kentlerinde hüzün
bir likör tadında,
ve ne zaman öpsem bir Fin güzelini boğazından
katiyen hoyrat bir kırmızı dudaklarında.
Ey sürgünler, esrik düşlerin oğulları kızları
mavi akşamların mavi zencileri
bu gemiler nereye götürüyor yüreklerinizi sizin?
Kim kutsayacak sizi karların altında?
Duman duman üstüne oturmuş
ve bir güvercin yuvası olmuş kalbim.
Güvercinler mi uçuruyorum? Acılar mı?
Kim çarmıhta şarkı söyleyen? Ben miyim?
Kucak dolusu öpücük sunuyonım sana
sevgili dünyamız
ılık bir şarap gibi yürürlükte bugün de yaşamımız.
Ve biraz Akdeniz her yağmur sonrası Stockholm.
Özkan Mert
Stockholm'de Mavi Saatler