Sis. Bir tekenin alnı gibi parlak bir gecede yazıyorum sana.
Ve yeşil ceviz kabukları gibi acı ağzımın içi,
Birbirimizi unuttuğumuz için yazıyorum sana.
Gözkapaklarımızın kırpışmasıyla unutacağız diye
düşünüyorum.
Dinle, yürüyoruz. Birden düşüyor yüzüme dağınık saçlarım.
Rüzgar esiyor.
Dallar, tozla ağırlaşmış, hafif bir uğultuyla arıyor
birbirini,
Bir söğüt ağacı, bir de deniz. Durduk: kum dolmuş
sandallarımı silkelemek istedim.
Hepsi bu. Ayak bileklerin daha sevimli benim için
göklerden ve topraktan.
Ve yeşil ceviz kabukları gibi acı ağzımın içi,
Birbirimizi unuttuğumuz için yazıyorum sana.
Gözkapaklarımızın kırpışmasıyla unutacağız diye
düşünüyorum.
Dinle, yürüyoruz. Birden düşüyor yüzüme dağınık saçlarım.
Rüzgar esiyor.
Dallar, tozla ağırlaşmış, hafif bir uğultuyla arıyor
birbirini,
Bir söğüt ağacı, bir de deniz. Durduk: kum dolmuş
sandallarımı silkelemek istedim.
Hepsi bu. Ayak bileklerin daha sevimli benim için
göklerden ve topraktan.
Maria Banus
Çeviren: Muzaffer Uyguner