İlk günün sonunda giderim-yüzüm parla-
yan şimşeklerde kaybolur düşüme ekmeğim
olsan derim:
Şimşeklerin yatağını toplarım ve adımı yaza-
rım üstlerine.
Ağaçlar adını değiştirip bana veriyor, çığ-
lığıyla yakınır taşlar, kolayca saklanırım yap-
raklarına-bu ordu ve silahım dallardır.
Yüzümü nakışlarlar yaranın ve rüzgarın
üstüne, suyun üstüne nakışlarlar öylece duru-
rum yüzlerine, alnımda dalgaların dinginliği.
Gelip uzaklara sığınırız uzaklar durur or-
da, böylece varamam kaybolurum ancak, şim-
di uzaklarda, uzaklar benim vatanım.
Gözyaşlarımı yaratır gibi dostlarımın va-
tanını yaratırım.
Böyle kaynaşır birbirine alemin kabukları, mil-
yonlarca yıldız gibi, böyle algılarlar kendi yüz-
lerini, böyle sanıp böyle vururlar kendi kanla-
rını bile, böyle söndürürler kendi yataklarının
gölgesini.
Onları kendi adımla çağıracağım, endi-
şeyle vururum ayaklarımı toprağa, kimse top-
lanmaz etrafıma, şimşek hızıyla gider alırım
onları ve yoklarım, ceylanların matemini giyi-
nirim, düşüme gösteririm sakin yüzümü ilane-
dilen insan girer- (bakıp görüyorum seni ey
Orefyos, öğrettiğin alemde nasıl olacağımı.)
İlanederim dökülen yaprakların tufanını
İlan ederim teknelerin gidişini.
Mağarada toplanırım, ölü bir dağ gibi
olurum ve fosile karışırım. Harabeleri oy-
natırım gayretimi yüklerim taşlara ve top-
rağa, bekleyen günlerimin üstüne yazarım ve
kırarım zamanın sayılarını, uzaklıklara uzum-
la derinlere dalarım ve uzakları terkederim
onlarla düzelir yolum.
Adonis
Çeviren: Metin Fındıkçı
Mezamir: 1. Düdükler. 2. Makamla okunan Zebur sureleri. 3. (Mızmar. C.) Koşu meydanları. 4. Çokluk, isim, eskimiş
yan şimşeklerde kaybolur düşüme ekmeğim
olsan derim:
Şimşeklerin yatağını toplarım ve adımı yaza-
rım üstlerine.
Ağaçlar adını değiştirip bana veriyor, çığ-
lığıyla yakınır taşlar, kolayca saklanırım yap-
raklarına-bu ordu ve silahım dallardır.
Yüzümü nakışlarlar yaranın ve rüzgarın
üstüne, suyun üstüne nakışlarlar öylece duru-
rum yüzlerine, alnımda dalgaların dinginliği.
Gelip uzaklara sığınırız uzaklar durur or-
da, böylece varamam kaybolurum ancak, şim-
di uzaklarda, uzaklar benim vatanım.
Gözyaşlarımı yaratır gibi dostlarımın va-
tanını yaratırım.
Böyle kaynaşır birbirine alemin kabukları, mil-
yonlarca yıldız gibi, böyle algılarlar kendi yüz-
lerini, böyle sanıp böyle vururlar kendi kanla-
rını bile, böyle söndürürler kendi yataklarının
gölgesini.
Onları kendi adımla çağıracağım, endi-
şeyle vururum ayaklarımı toprağa, kimse top-
lanmaz etrafıma, şimşek hızıyla gider alırım
onları ve yoklarım, ceylanların matemini giyi-
nirim, düşüme gösteririm sakin yüzümü ilane-
dilen insan girer- (bakıp görüyorum seni ey
Orefyos, öğrettiğin alemde nasıl olacağımı.)
İlanederim dökülen yaprakların tufanını
İlan ederim teknelerin gidişini.
Mağarada toplanırım, ölü bir dağ gibi
olurum ve fosile karışırım. Harabeleri oy-
natırım gayretimi yüklerim taşlara ve top-
rağa, bekleyen günlerimin üstüne yazarım ve
kırarım zamanın sayılarını, uzaklıklara uzum-
la derinlere dalarım ve uzakları terkederim
onlarla düzelir yolum.
Adonis
Çeviren: Metin Fındıkçı
Mezamir: 1. Düdükler. 2. Makamla okunan Zebur sureleri. 3. (Mızmar. C.) Koşu meydanları. 4. Çokluk, isim, eskimiş