Şiir, Sadece: Nichita Stanescu
Nichita Stanescu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nichita Stanescu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ocak 2013 Salı

İkinci Ağıt

Her boşluğa bir tanrı.

Bir taş yarılsa, o saat
içine bir tanrı.

Bir köprü ikiye ayrılsın yeter,
o saat boşluğa bir tanrı.

Asfalt yollarda bir gedik mi açıldı,
hop içine bir tanrı.

Bir yerinizi kesmeyin sakın
bilerek ya da kazara,
o saat bir tanrı korlar yaranın içine,
her yerde, her zaman olduğu gibi
korlar bir tanrı
önünde eğilelim diye,
her şeyi korur çünkü o tanrı,
her şeyi, kendinden kopup ayrılan.
Gözünü seveyim, savaşçı,
yitirme gözünü, aman,
o saat getirir korlar
göz çukuruna bir tanrı,
taşlaşır kalır orada.
Ve biz
yücelterek onu
oluştururuz içimizi...
Sen bile
yücelterek onu,
yücelttiğin gibi bilinmeyenleri tüm,
kalırsın ruhunun içinde kapalı.


Nichita Stanescu
Türkçesi: A. Kadir - G. Fındıklı

14 Ocak 2013 Pazartesi

Duygusal Öykü

İşte daha az görüşebiliyoruz zamanla
Seni bekliyordum bir yanda
Sen öte yandaydın,
Bir testinin iki kulpu gibi.
Yalnız sözcükler uçuşuyordu aramızda,
Gidip geliyorlardı.
Kımıltıları görülüyordu yalnızca
Ve birden
Çöküyordum üstüne dizlerimin
Bir sözcükle düşen
Koşan bir aslanın ayağı altında
Ezilen otları görmek için.
Sözcükler dolaşıp duruyordu aramızda.
Gidip geliyorlardı.
Seni çok seviyordum,
Bir kasırgaya tutulmuş gibiydiler
Maddenin özüne benziyorlardı
Her şeyin köküydü onlar.


Nichita Stanescu
Çeviren: Muzaffer Uyguner