Orta Amerika'nın tropikal geceleri,
ayın altında güller ve yanardağlar
ve başkanların saraylarında ışıklar,
kışlalar ve hüzünlü boru sesleri
sokağa çıkma yasaklarında.
Ubico bir sigara yakarak,
"İdam kararlarını sigara içerken verdim," diyor,
pembe bir doğum günü pastasına benzeyen sarayında
Ubico nezle olmuş,
Dışarda fosfor bombalarıyla dağıtmışlar halkı.
Gecenin karanlığı altında San Salvador,
odalarda, pansiyonlarda muhbirler
ve çığlıklar karakollarda.
Halk taşa tutmuş Carias'ın sarayını.
Çalışma odasının camı kırılmış
ve polis ateş açmış halka.
Çikolata rengi sarayın pencerelerinden
makineli tüfekler için bir hedef Managua,
sokaklarda kol geziyor çelik yelikliler.
Gözcü, gecenin kaçı?
Gözcü, gecenin kaçı?
Paralarını sombrerolarında saklardı Honduraslı köylüler
toprağı kendileri ektiklerinde
ve Honduraslıların olduğu zaman toprak.
Paraları olduğu zamanlar.
Yabancılara borçları olmadığı zamanlar,
vergilerini Perpont Morgan and Company kesmeden önce,
yemiş şirketi küçük ekiciyi ezmeden önce.
Ama United Fruit Company geldi yan şirketleriyle
Tela Raulroad Company'yle,
Trujillo Railroad Company'yle,
yan kuruluşu Cuyamel Fruit Company'yle.
Vaccaro Brothers and Company'yle,
sonra Standard Fruit and Steamship Corporation'a bağlı
Standart Fruit and Steamship Company'yle:
United Fruit Company'yle,
darbeler düzenlediler ayrıcalıklar sağlamak için
milyonlarca dolarlık ithalatlardan, ihracatlardan
vergi iadeleri sağlamak için
yeniden düzenlemek için eski ayrıcalıkları,
yeni sömürülerine yatırımlar sağlamak için
anlaşmaları bozmak için, bozmak için
Anayasa'yı...
Yükümlülükler vardı ortada
(ulusun yükümlülükleri, Şirket'in değil)
günün birinde eğer
99 yıllığına bedavaya verilmiş
o varlıklara el koyarsa ulus
koşullar vardı (Şirket'in koşulları)...
"işbu anlaşmada imzası bulunan şirketin kurmuş
bulunduğu
ya da ileride kuracağı şirketler de
bu anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmiş
haklardan
aynı koşullarla yararlanma olanağına sahiptir..."
(Dili de bozdu Şirket.)
Şirket demiryolu kuracaktı koşullara göre
ama kurmadı,
çünkü katırlar daha ucuzdu demiryolundan Honduras'ta
- ve Zemurray'ın dediği gibi -
"milletvekili katırdan da ucuz"du,
vergi bağışıklığından yararlanıyordu yararlanmasına
Şirket'e armağan edilmiş 175.000 dönümden yararlanıyordu
yararlanıyordu
yapmadığı her mil için para ödeyecekti ulusa
hiçbir şey yapmadı, hiçbir şey ödemedi.
(Diktatör Carias'ın bir rekoru var:
demiryolu yapmama rekoru)
ve sonunda yapıldı demiryolu
ulusa beş paralık yararı yoktu
Trujillo ile Tegucialpa arasında değil,
iki işletme arasında yapılmıştı çünkü.
Dili bozuyorlar, Parlamento'yu.
İşletmelerde çürümeye bırakılıyor muzlar
ya da demiryolu yanındaki vagonlarda çürümeye bırakılıyor
ya da dallarda bekletiyorlar uzun süre onları
rıhtıma gelince geri çevrilsinler
ya da denize dökülsünler diye;
hevenkler zedelenmiş diyorlar, muzlar küçük diyorlar,
kurtlu diyorlar, ham diyorlar, fazla olgun, çürümüş diyorlar:
muzun satış fiyatı düşmesin diye bütün bunlar,
ve kendileri ucuza kapatsın diye.
Ernesto Cardenal
Çeviren: Ülkü Tamer