İnsan bana doğru geldi
Sürüklenerek güçlükle
Ardında bıraktığı izde
Kirli kalıntıları
Bir ses duydum birden: İnsanı seviyor musun?
Sev! dedi o ses.
İnsan kımıldadı
Yakınlaştı -sürüne sürüne
Şehvet salyaları saçıyordu tüm çevresine
Sinekler, böcekler üşüşmüştü karnındaki yaralara
Ve ses balyoz gibi indi bu kez:
İnsanı seviyor musun?
-Hayır dedim ben.
Sev! dedi o ses.
Yakınlaştı-
Daha da yakınlaştı-
Artıyordu gelen pis koku
Yalanın binlerce hastalığından -
Korku veriyordu şimdi artık ses,
Soruyordu:
- İnsanı seviyor musun?
- Hayır dedim, sevmiyorum!
Sev! dedi o ses.
Sonra insan doğruldu yerinden
Uzattı ellerini bana doğru
O zaman gördüm kızıl çiçeklerini işkencelerin
Her yanında.
Gördüm simsiyah yaralarını günahların
Çıplak kollarında, omuzlarında.
Ve gülümsedi bana
Bak ama, dedi
Tanrı nasıl sevdi..!
Gözlerimdeki perde düştü birden
Ve haykırdım candan:
Seni seviyorum İnsan!
Ve ağzım kanla doluverdi o anda
İnsan kanıyla.
Nis Petersen
Çeviren: Ata Karatay
Sürüklenerek güçlükle
Ardında bıraktığı izde
Kirli kalıntıları
Bir ses duydum birden: İnsanı seviyor musun?
Sev! dedi o ses.
İnsan kımıldadı
Yakınlaştı -sürüne sürüne
Şehvet salyaları saçıyordu tüm çevresine
Sinekler, böcekler üşüşmüştü karnındaki yaralara
Ve ses balyoz gibi indi bu kez:
İnsanı seviyor musun?
-Hayır dedim ben.
Sev! dedi o ses.
Yakınlaştı-
Daha da yakınlaştı-
Artıyordu gelen pis koku
Yalanın binlerce hastalığından -
Korku veriyordu şimdi artık ses,
Soruyordu:
- İnsanı seviyor musun?
- Hayır dedim, sevmiyorum!
Sev! dedi o ses.
Sonra insan doğruldu yerinden
Uzattı ellerini bana doğru
O zaman gördüm kızıl çiçeklerini işkencelerin
Her yanında.
Gördüm simsiyah yaralarını günahların
Çıplak kollarında, omuzlarında.
Ve gülümsedi bana
Bak ama, dedi
Tanrı nasıl sevdi..!
Gözlerimdeki perde düştü birden
Ve haykırdım candan:
Seni seviyorum İnsan!
Ve ağzım kanla doluverdi o anda
İnsan kanıyla.
Nis Petersen
Çeviren: Ata Karatay