Ey atalarımızın gizlice tapındığı,
O mavi tepelerden, ışıl ışıl bir saray
İçinde, yıldızların hazla izlediği ay,
Yaşlı Cynthia’m benim, inimizin lambası,
Görüyor musun, rahat döşeğinde âşığın,
Uyurken ağzındaki körpe minelerini?
Başı düşmüş şairi, yazarken şiirini?
Çiftleşen engereği kuru otlar içinde?
Sarı kukuletanla, gizleyerek kendini,
Yine gidecek misin, akşamdan sabaha dek,
Köhne Endymion’la sevişmeye coşkuyla?
“ - Anneni görüyorum, yoksul çağın çocuğu,
Eğiyor zor bir ömrü, bak aynasına doğru,
Seni emziren göğsü kaplayarak alçıyla!”
Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri
O mavi tepelerden, ışıl ışıl bir saray
İçinde, yıldızların hazla izlediği ay,
Yaşlı Cynthia’m benim, inimizin lambası,
Görüyor musun, rahat döşeğinde âşığın,
Uyurken ağzındaki körpe minelerini?
Başı düşmüş şairi, yazarken şiirini?
Çiftleşen engereği kuru otlar içinde?
Sarı kukuletanla, gizleyerek kendini,
Yine gidecek misin, akşamdan sabaha dek,
Köhne Endymion’la sevişmeye coşkuyla?
“ - Anneni görüyorum, yoksul çağın çocuğu,
Eğiyor zor bir ömrü, bak aynasına doğru,
Seni emziren göğsü kaplayarak alçıyla!”
Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri