I
Kavun rüzgârları esiyordu o sabah
Kavun rüzgârları esiyordu o sabah
Meyva yüklü mavnalardan
Şehrin dizlerine düşüyordu bulutlar
Fesatlık şarkıları söyleniyordu
Kulaktan kulağa,
Ömrün kavun içi lezzeti vardı
Buna rağmen o sabah.
Kulaktan kulağa,
Ömrün kavun içi lezzeti vardı
Buna rağmen o sabah.
II
Irzına geçiyor şehrin asfaltlarının
Diz çökmüş, bağdaş kurmuş ve yüzükoyun
Süklüm püklüm ışıkların altında
Kemikleri çatlayan
Bahtlarına barbut atan, zar sallayan çocuklar.
Diz çökmüş, bağdaş kurmuş ve yüzükoyun
Süklüm püklüm ışıkların altında
Kemikleri çatlayan
Bahtlarına barbut atan, zar sallayan çocuklar.
III
Mirasını paylaşıyor çocuklar
Darağacını son uykuya salıncak yapan
Mağrur gözlü mahkûmların.
Darağacını son uykuya salıncak yapan
Mağrur gözlü mahkûmların.
IV
Dost askerler, sıvacılar, garsonlar
Omuz omuza bu hıncahınç insanlar
El tetikte
Göz gedikte
Senin için
Benim için
Ve yarın için.
Omuz omuza bu hıncahınç insanlar
El tetikte
Göz gedikte
Senin için
Benim için
Ve yarın için.
V
Mağrur gözbebeklerinde
İyi günler, kötü günler geçirdik
Nasıl unuturuz arka sokağı
Analık etti bize
Orospular bu şehirde.
Nasıl unuturuz arka sokağı
Analık etti bize
Orospular bu şehirde.
VI
Terli mahallelerin çıplak taraçalarından
Onlarla ortak olduk malına
Yeryüzünün, gökyüzünün, denizin
Onlarla ortak olduk malına
Yeryüzünün, gökyüzünün, denizin
Şarkıları şarkımızla iç içe
Yedi ayak dolaştı tekimizin pabucu
Hepimizin hepimizde ter muhabbeti
Ömür hakkı
Ölüm hakkı
Dostluk canı var.
Yedi ayak dolaştı tekimizin pabucu
Hepimizin hepimizde ter muhabbeti
Ömür hakkı
Ölüm hakkı
Dostluk canı var.
VII
Göklere silah sıkıyordu kahkahaları
Köprü altı, asfalt üstü çocuklarının
Ve kavun rüzgârları esiyordu o sabah
Her şey yerli yerindeydi
Yaprak bile düşmemişti dalından
Zafer şarkıları hazırlıyorduk
Zafer sabahlarına
Ve selam yolluyorduk kavun rüzgârlarıyla
Kabza tutan dost ellerin avuçlarına.
Köprü altı, asfalt üstü çocuklarının
Ve kavun rüzgârları esiyordu o sabah
Her şey yerli yerindeydi
Yaprak bile düşmemişti dalından
Zafer şarkıları hazırlıyorduk
Zafer sabahlarına
Ve selam yolluyorduk kavun rüzgârlarıyla
Kabza tutan dost ellerin avuçlarına.
VIII
Süpürdüler gölgeni
Şehrin caddelerinden
Ve akşamı çamur gibi fırlattılar peşinden.
Bize mi öyle gelir, bize mi öyle?
Ve akşamı çamur gibi fırlattılar peşinden.
Bize mi öyle gelir, bize mi öyle?
Şehrin başı döndü hasretten,
Seni sordu öğle üstü
Kahvesinde dertleştiğimiz kahveci,
Cümle âlem seni sordu,
Hepimizin cebinde alaminüt resmin var
Kulakların çınlasın.
Seni sordu öğle üstü
Kahvesinde dertleştiğimiz kahveci,
Cümle âlem seni sordu,
Hepimizin cebinde alaminüt resmin var
Kulakların çınlasın.
IX
Hırsımızdan çatlıyoruz
El sallayıp gemilerin ardından
Denizi taşlıyoruz
Balık gözlü
Avuçları deniz kokan çocuklarla beraber.
Kavun rüzgârlarıyla uzaklaştın şehirden
Kavun rüzgârlarıyla gel,
Sensiz yaşanılmaz bu şehirde.
El sallayıp gemilerin ardından
Denizi taşlıyoruz
Balık gözlü
Avuçları deniz kokan çocuklarla beraber.
Kavun rüzgârlarıyla uzaklaştın şehirden
Kavun rüzgârlarıyla gel,
Sensiz yaşanılmaz bu şehirde.
Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları