Eskidendi,
ürkek, bilgisiz ben, ancak yaşayıp,
gözlerimi görüntülerle örterek,
ölülere ve ölenlere kılavuzluk yaptığımı
savladım.
Ben, içleştiren şair,
tutumlu, ancak acı çeken,
oralara dek yollar çizmeye gitmek!
Şimdi, üflenmiş lamba,
el daha aylak, titrek,
yavaşça başlıyorum yeniden
havada.
"Kim bana yardım edecek? Gelemez kimse buraya.
Ellerimi tutacak olan tutamaz titreyen elleri,
gözlerimin önüne bir perde koyan alıkoyamaz beni görmekten,
bir palto gibi gece ve gündüz çevremde olan
bu ateşe, bu soğuğa karşı yapamaz hiçbir şey.
Buradan, en azından, hiçbir
aygıtın sarsamayacağı bir duvarın olduğuna tanık durabilirim.
Bundan böyle, en kötü ve en uzundan başkası bekliyorum beni."
Böyle mi susar darlığında gecenin?
Gözlerimi kaldırdım.
Pencerenin ardından,
ışığın dibinden
imgeler geçiyor gene de.
Mekik dokuyanlar
ya da varlığın melekleri,
uzayı onarıyorlar.
ürkek, bilgisiz ben, ancak yaşayıp,
gözlerimi görüntülerle örterek,
ölülere ve ölenlere kılavuzluk yaptığımı
savladım.
Ben, içleştiren şair,
tutumlu, ancak acı çeken,
oralara dek yollar çizmeye gitmek!
Şimdi, üflenmiş lamba,
el daha aylak, titrek,
yavaşça başlıyorum yeniden
havada.
"Kim bana yardım edecek? Gelemez kimse buraya.
Ellerimi tutacak olan tutamaz titreyen elleri,
gözlerimin önüne bir perde koyan alıkoyamaz beni görmekten,
bir palto gibi gece ve gündüz çevremde olan
bu ateşe, bu soğuğa karşı yapamaz hiçbir şey.
Buradan, en azından, hiçbir
aygıtın sarsamayacağı bir duvarın olduğuna tanık durabilirim.
Bundan böyle, en kötü ve en uzundan başkası bekliyorum beni."
Böyle mi susar darlığında gecenin?
Gözlerimi kaldırdım.
Pencerenin ardından,
ışığın dibinden
imgeler geçiyor gene de.
Mekik dokuyanlar
ya da varlığın melekleri,
uzayı onarıyorlar.
Philippe Jaccottet
Çeviren: Enis Batur