Kış ortasıydı .. hava pek soğuktu, yerlerde
Bir arşını mütecavizdi galiba karlar;
Soğuktu, hatıra geldikçe ellerim sızlar
O kış, evet o şita-yı sefalet-averde
Sokakta dondu sanırdım kanım burudetten;
Soğuk soğuk ciğerimden geçerdi bad-ı vezan!
Yolumda her kimi görsem benim gibi nalan
Olurdu titreyerek serdi-yi tabiatten.
Bir akşam üstü... Bütün donmuş ortaklık, herkes
Telaş ile müteveccihti kendi hanesine,
Elinde bir yiyecek naklederdi ianesine.
Erişti guşuma pek ince, pek küçük bir ses:
O karlar üstüne düşmüştü bir zavallı melek,
Morarmış ağzı ile derdi: "Bir dilim ekmek!"
Bir arşını mütecavizdi galiba karlar;
Soğuktu, hatıra geldikçe ellerim sızlar
O kış, evet o şita-yı sefalet-averde
Sokakta dondu sanırdım kanım burudetten;
Soğuk soğuk ciğerimden geçerdi bad-ı vezan!
Yolumda her kimi görsem benim gibi nalan
Olurdu titreyerek serdi-yi tabiatten.
Bir akşam üstü... Bütün donmuş ortaklık, herkes
Telaş ile müteveccihti kendi hanesine,
Elinde bir yiyecek naklederdi ianesine.
Erişti guşuma pek ince, pek küçük bir ses:
O karlar üstüne düşmüştü bir zavallı melek,
Morarmış ağzı ile derdi: "Bir dilim ekmek!"
Süleyman Nesip
1896