Şiir, Sadece: Selam
Selam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Selam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Temmuz 2016 Cuma

Selam

Uçuyor, duran bir anın havasında
Işıktan kuşları bir akşam seherinin;
Gündüzün geceyle buluşan noktasında
Yaklaşıyor musikisi eteklerinin.

Ve sanki ufkuma baştanbaşa gül rengi
Kanatlarını açmada bir altın devir.
Başlıyor ömrün ve ölümün güzelliği,
Söyleyecek şimdi zaferlerini şiir;

Selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden
Selam, senelerce, senelerce evvele,
Hatırası kalbe ışıklarla dökülen
En sevgiliye, en iyiye, en güzele.

Geçmiş bir zamanı kalbim bulmak üzredir,
Tamamlanacaktır yarım kalmış rüyalar;
Ey hafıza cömert memenden beni emzir,
Zengin renklerini ufkuma dök, ey bahar!

Uzattığımız bu tası dolduracak mı
Yine bol sularla akarak o çeşmeler?
Yoksa, hiç bulunmayacak kadar uzak mı
Dudakları öpüşlerle dolu geceler?

Ey pembe akşamların karasevdaları!
Güzelliklerine doyulmamış zamanlar!
Ergen yastığının ateşten rüyaları!
Ey, saf kalbimizde doğmuş ve ölmüş anlar!...

Hatırası kalbe ışıklarla dökülen
En güzele, en iyiye, en sevgiliye
Selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden,
Selam, senelerce öteye...


Ahmet Muhip Dranas

8 Ağustos 2013 Perşembe

Selam

Karanlıktaki anayurdum, Şilililer, iyi yıllar,
iyi yıllar herkese, biri hariç herkese,
çok azız bizler, iyi yıllar, hemşeriler, biraderler,
erkekler, kadınlar, çocuklar, bugün uçuyor sesim
Şili’ye, sizlere, kör bir kuş gibi çarpıyor
camına ve çağırıyor seni uzaklardan.

Anayurt, yaz örtüyor senin uysal, sert bedenini.
Karların kızgın dudaklarla dörtnala okyanusa doğru
terk ettiği dağ dorukları
görülüyor yücelerde gökyüzünün kömürü mavi gibi.
Bugün belki, bu zamanda, giymişsin yeşil bir tuniği
seviyorum, ormanları, suları ve buğdayı hayat pahasına.
Ve denizler boyunca, sevdim denizin taşıdığı anayurdu,
yuvarladım gökkuşağı renkli evreni
kumlu kıyılardan, istiridyelerden.

Belki, belki... Kimim ben, ki değiyorum uzaklardan
senin gemine, senin rayihana? Senden bir parçayım ben:
gizli bir yıl yüzüğü ağacın, ansızın bulunmuş ağaçlarında,
uysal orman gibi sessiz bir büyüme,
senin yeraltı ruhunun mırıltılı külü.
Terk ettiğimde seni, takip ediliyordum ve sakallarım
uzamıştı ve fakirlik, giysisiz, kağıtsız
bütün hayatım gibi o harflere, bir küçük
çuvaldan başka bir şey değildi, iki kitap eklemiştim ben
ve körelmiş akdikeni, yeni koparılmış ağaçtan.
(Kitaplar: bir coğrafya
ve Şili’nin kuşları hakkında Kitap) .

Her gece okuyorum ırmaklarından betimlenişini senin:
arıyorlar uykumu, sürgünümü, sınırımı.
Dokunuyorum sana, trenlerine, atıyorum elimi saçlarına,
ikircikliyim senin coğrafyanın
demirli derisini düşünme konusunda, indiriyorum gözlerimi
çatlaklardan ve kraterlerden ay yüzeyine senin,
ve uyurken dolanıyorum sessizliğimde Güney’e doğru,
sarılmışım senin tuzla çökmüş son şimşeğine.

Uyandığımda (başkadır hava, ışık, cadde
başkadır, tarla, yıldızlar) beni izleyen
o körelmiş akdikeni eziyorum,
Melipilla’da kesilmiş bir ağaçtan hediye verilmişti bana.

Ve akdikenin zırhlarında görüyorum adını,
acımasız Şili, anayurt, ağaç kabuğundan yürek,
senin biçiminde, toprak gibi katı, görüyorum
sevdiklerimin yüzlerini, uzatmışlardı bana ellerini
akdikenler gibi,
çölün, güherçilenin ve bakırın halkı.

Dikenli ağacın yüreği
bir çemberdir parlatılmış metal gibi düz
koyu sarı renkli bir leke gibi katılaşmış kan,
sarmalanmış kükürt sarısı ağacın süsenine,
ve sıyırdığımda ben bu yaban ormanın temiz mucizesini,
anımsıyorum düşmansı, buruşmuş çiçeklerini
onların gücünün şiddetli kokusu savururken seni
o dikenli ve sık sarmaşıklar arasında.
Ve işte böyle izleyeceğim ülkemin hayatını ve koklayacağım,
yaşayacağım onunla, yakacağım onların inatçı alazlarını
içerimde, yok eden ve salıveren.
Başka ülkelerde bakıyorum giysilerim arasından,
Bir lamba gibi görüyorum kendimi caddeler boyunca dolanan,
Onların kapılarından denizden bir ışığı yayarak:
Bana verdiğin alazlı kılıçtı bu, sakladığım,
akdiken gibi temiz, muhteşem, boyun eğmez.


Pablo Neruda 
"Evrensel Şarkı"nın"“Karanlıktaki Memleketime Yeni Yıl İlahisi" adlı bölümünden
1949