Sahte astrolojiden, biraz hüzünlü alışkanlıklardan,
sonsuzluğa dökülen ve sürekli kaldırılmış yoldan,
her zaman korudum bir eğilimi, yalnız bir tadı.
Sandalyelerde bulunmanın tevazusu içindeki hayli eski
tahtalar gibi yıpranmış konuşmalardan, ikinci sınıf
istekleriyle köleler gibi hizmet etmek için yutulmuş sözlerle,
bulunuyor bende sütten bu kıvam, ölü haftalar,
kentlerin üstündeki havadan zincirlerden.
Kim övünebilir daha güçlü bir sabırdan ötürü?
Bilgelik sarmalıyor beni gergin bir deride gibi
bir yılan gibi tek düze rengiyle:
yarattıklarım doğuyor uzun bir geri çevirişle:
ah, tek bir kadeh içkiyle ayrılabilirim seçtiğim
bu günden, yeryüzündeki diğer günlerle eş.
Yaşıyorum sıradan renkli bir özle, suskun
yaşlı bir anne gibi, kilise karanlıklarından
ya da bacakların son dinlenişinden oluşan bir sabır.
Bunlarla doluyum ben, aslında hazır,
hüzünlü beklentilerde uyuyan donanmış sularla.
Gitarımda eski bir şarkı var,
kuru, yankılanan, sürekli, kıpırtısız,
sadık bir besin gibi, duman gibi:
dinlenen bir element, yaşayan bir yağ:
aşırı gayretli bir kuş kolluyor başımı:
kımıldatılmaz bir melek kılıcımda kiracı.
sonsuzluğa dökülen ve sürekli kaldırılmış yoldan,
her zaman korudum bir eğilimi, yalnız bir tadı.
Sandalyelerde bulunmanın tevazusu içindeki hayli eski
tahtalar gibi yıpranmış konuşmalardan, ikinci sınıf
istekleriyle köleler gibi hizmet etmek için yutulmuş sözlerle,
bulunuyor bende sütten bu kıvam, ölü haftalar,
kentlerin üstündeki havadan zincirlerden.
Kim övünebilir daha güçlü bir sabırdan ötürü?
Bilgelik sarmalıyor beni gergin bir deride gibi
bir yılan gibi tek düze rengiyle:
yarattıklarım doğuyor uzun bir geri çevirişle:
ah, tek bir kadeh içkiyle ayrılabilirim seçtiğim
bu günden, yeryüzündeki diğer günlerle eş.
Yaşıyorum sıradan renkli bir özle, suskun
yaşlı bir anne gibi, kilise karanlıklarından
ya da bacakların son dinlenişinden oluşan bir sabır.
Bunlarla doluyum ben, aslında hazır,
hüzünlü beklentilerde uyuyan donanmış sularla.
Gitarımda eski bir şarkı var,
kuru, yankılanan, sürekli, kıpırtısız,
sadık bir besin gibi, duman gibi:
dinlenen bir element, yaşayan bir yağ:
aşırı gayretli bir kuş kolluyor başımı:
kımıldatılmaz bir melek kılıcımda kiracı.
Pablo Neruda
"Yeryüzünde Birinci Konaklama"dan
"Yeryüzünde Birinci Konaklama"dan