Şiir, Sadece

Matilde, bitki ismi, taş ya da şarap, doğarsın topraktan ve yaşarsın daima, sözcük aydınlatır günü yaratısında, patlar limonların ışığı yaz...

Amansız sevişme, menekşe renkli dikenli taç, onca katı tutkunun arasındaki yabanıllık, acının mızrağı, öfkenin çiçek sepeti, nasıl, hangi y...

Gece, hava ya da şafak dokunmasın sana asla, fakat gece yalnızca, üzümlerin içi, o saf suyu duyduğu zaman büyüyen elmalar, mis kokulu ülken...

Gözlerin ayın rengini barındırmasaydı ve balçıktan günleri, çalışmayı ve ateşi, ve yakalayamadığın havanın esnekliğini, kehribar olmasaydın...

Tuzun gülü gibi ya da topaz gibi ya da ateşi çoğaltan karanfillerin oku gibi sevmem seni: karanlık bazı şeylerin, gizlice, gölgeyle ruh ara...

Çıplak ellerinden biri gibi yalınsın, pürüzsüzsün, dünyevisin, küçüksün, mükemmelsin ve şeffafsın, ayın zambakları sende, elma yolları, çıp...

Bir Gemi Süsü Figürü Tahtadan yapılmış bu kız yürüyerek gelmedi, birden oturuyordu orada, tuğla yığınları arasında, denizin kadim çiçe...

Okyanusun üç kuşu, üç şimşeği, üç makası, uçup gitti Antofagasta’nın soğuk göğünden: onun için titreşip durdu hava, titreşip durdu her şey ...

Ölürsem, sağ kal bütün pak gücünle uyandır ölümün ve soğuğun öfkesini, kaldır kalıcı gözlerini güneyden güneye, duyulsun gitarın ağzı güneş...