Şiir, Sadece: Ya Bereket Deyip Islanıyoruz
Ya Bereket Deyip Islanıyoruz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ya Bereket Deyip Islanıyoruz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mart 2015 Çarşamba

X. Ya Bereket Deyip Islanıyoruz

burnu eğik adımları tüy gibi kalleş
bir çoban köpeği solumasıyla ansızın bastırdı yağmur
akşamın iki parmak berisinde ıslanıyoruz
gönül ferahıyla kardeş kardeş
yabanî nar fidanları
biçilmiş tarlalarda sıçrayan çekirgeler
hozonsu köyü'ndeki telâşçı horoz
ya bereket deyip ıslanıyoruz

ahmediye rampasında
soluk soluğa pancar kamyonları
nadasa dökülmüş
çatık boynuzlu öküzler
ovanın güney batısında
boylu boyunca ezik bir sarı
kirli bir gümüş
ve dorukları dağıtan bir yağmur dumanı bütün
bağlarda kurşun gibi ıslıkla büyüyen siyah üzümler

asmaların ortasında
kadınla çocuk arası bir genç kız
yalnızca başı örtülü
ehramsız
yağmurun çalışkanlığına aldırmadan
akşam namazına çökmüş
tertemiz bir hüzün
ıslak kirpiklerinde parlayan

besbelli bu gece yıldızlar görünmeyecek
yağmur aralandı mı
dumanlı boğazı'na geyikler gelirmiş
tahta gibi dağ köylüleri fırat'ın arkasından
bazı bazı türkmenler hiç umulmadık
uzun yeleli bal rengi atlarıyla
yemeni yorganları ve yün yataklarıyla
ve çıtırtılı ateşleriyle böcek böcek

besbelli
bu gece yıldızlar görünmeyecek


Attilâ İlhan
Ben Sana Mecburum