Akşamlar! Akşamlar! Bir tek sabah için nice akşamlar!
Dağınık odalar, dökme bedenler, kabuklar!
Bir iken bin uzanıyor yatağına kişi, kaçınılmaz bir bozulma!
Yaşlılık, gece lambası, anılar: hüznün arenaları!
Gereksiz armalar, iskelenin yavaş yavaş sökülüp atılması!
Böylece, daha şimdiden sepetliyor bizi!
İtilip kakılmış! İtilip kakılmış olarak çekip gitmek!
İnişin kurşunu, arkada sis ...
Ve bilememiş olmanın soluk çizgisi.
Dağınık odalar, dökme bedenler, kabuklar!
Bir iken bin uzanıyor yatağına kişi, kaçınılmaz bir bozulma!
Yaşlılık, gece lambası, anılar: hüznün arenaları!
Gereksiz armalar, iskelenin yavaş yavaş sökülüp atılması!
Böylece, daha şimdiden sepetliyor bizi!
İtilip kakılmış! İtilip kakılmış olarak çekip gitmek!
İnişin kurşunu, arkada sis ...
Ve bilememiş olmanın soluk çizgisi.
Henri Michaux
Çeviren: Tahsin Saraç