Uyu! Taptaze bir hava getiriyorum sana;
Titrek kandil de sönüp gitmiş masada.
Alacakaranlıkta parlayan mücevher gibi
Yalnız közler ışıl ışıl parlamada.
Yağmur ve fırtına vuruyor camlara,
Kapkara bir gece, göz gözü görmez dışarda.
Soluk alıp konuşan damlalıklar
Unutulmuş bir zamanı anımsatmakta.
Bir tek ışık bile yok perdelerde.
Bilinmeyen dostlar var biliyorum
Karanlıklarda paylaşıyorlar mutluluğu.
Yalnızım, karanlığı bekliyorum.
Artıyor gürültüsü dışarda yağmurun.
Kara gözlerini öpmek için eğiliyorum.
Titrek kandil de sönüp gitmiş masada.
Alacakaranlıkta parlayan mücevher gibi
Yalnız közler ışıl ışıl parlamada.
Yağmur ve fırtına vuruyor camlara,
Kapkara bir gece, göz gözü görmez dışarda.
Soluk alıp konuşan damlalıklar
Unutulmuş bir zamanı anımsatmakta.
Bir tek ışık bile yok perdelerde.
Bilinmeyen dostlar var biliyorum
Karanlıklarda paylaşıyorlar mutluluğu.
Yalnızım, karanlığı bekliyorum.
Artıyor gürültüsü dışarda yağmurun.
Kara gözlerini öpmek için eğiliyorum.
Gheorghe Topiceanu
Çeviren: Muzaffer Uyguner