Yuvarlanan dalgaların gürültüsüyle muhteşem çam ormanları,
ışığın ikircikli oyunu o yalnız çanın çınlaması için,
alacakaranlığın gözlerindeki eğlencesi, ey güzel,
dünya şarkılarını söyler deniz kabuğuyla.
Sende şakır ırmaklar, ve ırmaklara kaçar benim ruhum,
istediğin gibi, ve nereye istiyorsan oraya.
Göster bana ne olur yolu umudunun yayında,
ve gönderirim sana ben şehvetimin ok akınını.
Etrafımda görüyorum sisten belini,
ve sessizliğin acı veriyor bana ezinçli saatlerimde,
ve senin yanında berrak taşlardan kollarınla
çapa atıyor öpüşlerim, ve yapışkan arzum oturur orada.
Ah, gizemli sesin, aşkın boyadığı ve eğdiği,
akşam ölüp giderken çınlayarak!
İşte böyle gördüm seni derin saatlerde
eğiliyor tarladaki başaklar rüzgârın kudretiyle.
ışığın ikircikli oyunu o yalnız çanın çınlaması için,
alacakaranlığın gözlerindeki eğlencesi, ey güzel,
dünya şarkılarını söyler deniz kabuğuyla.
Sende şakır ırmaklar, ve ırmaklara kaçar benim ruhum,
istediğin gibi, ve nereye istiyorsan oraya.
Göster bana ne olur yolu umudunun yayında,
ve gönderirim sana ben şehvetimin ok akınını.
Etrafımda görüyorum sisten belini,
ve sessizliğin acı veriyor bana ezinçli saatlerimde,
ve senin yanında berrak taşlardan kollarınla
çapa atıyor öpüşlerim, ve yapışkan arzum oturur orada.
Ah, gizemli sesin, aşkın boyadığı ve eğdiği,
akşam ölüp giderken çınlayarak!
İşte böyle gördüm seni derin saatlerde
eğiliyor tarladaki başaklar rüzgârın kudretiyle.
Pablo Neruda
"Veinte Poemas de Amor y Una Cancion Desespera"dan