Anlatmak isterim, ey narin büyücü, seni!
Gençliğini süsleyen birçok güzelliğini;
Resmetmeyi seni sana,
Geçmeni çocukluktan olgunlaşma çağına.
Eteğini savurup yola çıktığın zaman,
Güzel bir gemisin sen, enginlere açılan,
Şişkin yelkeniyle, salınarak
Ve tatlı, tembel, ağır bir ahenge uyarak.
Yuvarlak boynunun ve omzunun üzerinde,
Başın meydan okuyor, garip, hoş bir biçimde,
Sakin, muzaffer bir tavır bu,
Görkemli çocuk, gidersin bulup kendi yolunu.
Anlatmak isterim, ey narin büyücü, seni!
Gençliğini süsleyen pek çok güzelliğini
Resmetmeyi seni sana,
Geçmeni çocukluktan olgunlaşma çağına.
Göğüslerin sipsivri, hareli mi hareli,
Göğüslerin muzaffer, güzel bir dolap gibi
Kapakları kabarık, parlak,
Şimşek sanki söner bu kalkanlara çarparak;
Kışkırtıcı kalkanlar, silahı pembe uçlar!
Bir dolap, içersinde sır ve her iyi şey var,
Likörler, şaraplar, kokular,
Yürekleri ve beyni çıldırtıp duracaklar!
Eteğini savurup yola çıktığın zaman,
Güzel bir gemisin sen, enginlere açılan,
Şişkin yelkeniyle, salınarak
Ve tatlı, tembel, ağır bir ahenge uyarak.
Fırfırların altında, o soylu bacakların
Eza ve cefasıdır karanlık arzuların,
Onlar iki büyücü gibi,
Çalkalarlar bir kapta siyah aşk iksirini.
Erkenci cambazlarla alay eden kolların,
Güçlü rakipleridir o parlak boaların,
Her dem hazırdır sıkmak için,
Âşığını, nakşeder gibi kalbine senin.
Yuvarlak boynunun ve omzunun üzerinde,
Başın meydan okuyor, garip, hoş bir biçimde,
Sakin, muzaffer bir tavır bu,
Görklü çocuk, gidersin bulup kendi yolunu.
Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri
Gençliğini süsleyen birçok güzelliğini;
Resmetmeyi seni sana,
Geçmeni çocukluktan olgunlaşma çağına.
Eteğini savurup yola çıktığın zaman,
Güzel bir gemisin sen, enginlere açılan,
Şişkin yelkeniyle, salınarak
Ve tatlı, tembel, ağır bir ahenge uyarak.
Yuvarlak boynunun ve omzunun üzerinde,
Başın meydan okuyor, garip, hoş bir biçimde,
Sakin, muzaffer bir tavır bu,
Görkemli çocuk, gidersin bulup kendi yolunu.
Anlatmak isterim, ey narin büyücü, seni!
Gençliğini süsleyen pek çok güzelliğini
Resmetmeyi seni sana,
Geçmeni çocukluktan olgunlaşma çağına.
Göğüslerin sipsivri, hareli mi hareli,
Göğüslerin muzaffer, güzel bir dolap gibi
Kapakları kabarık, parlak,
Şimşek sanki söner bu kalkanlara çarparak;
Kışkırtıcı kalkanlar, silahı pembe uçlar!
Bir dolap, içersinde sır ve her iyi şey var,
Likörler, şaraplar, kokular,
Yürekleri ve beyni çıldırtıp duracaklar!
Eteğini savurup yola çıktığın zaman,
Güzel bir gemisin sen, enginlere açılan,
Şişkin yelkeniyle, salınarak
Ve tatlı, tembel, ağır bir ahenge uyarak.
Fırfırların altında, o soylu bacakların
Eza ve cefasıdır karanlık arzuların,
Onlar iki büyücü gibi,
Çalkalarlar bir kapta siyah aşk iksirini.
Erkenci cambazlarla alay eden kolların,
Güçlü rakipleridir o parlak boaların,
Her dem hazırdır sıkmak için,
Âşığını, nakşeder gibi kalbine senin.
Yuvarlak boynunun ve omzunun üzerinde,
Başın meydan okuyor, garip, hoş bir biçimde,
Sakin, muzaffer bir tavır bu,
Görklü çocuk, gidersin bulup kendi yolunu.
Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri