Gördüğüm düşü anlatmak için uyandırdım onu:
masa yok, hiçbir şey destek olmuyor onlara -
ak bungalovlar, karanlıktan kopmuş.
Işıma yok, koku yok ya da arılık yok,
yalnızca ak dallar, bol ak akış.
Karanlık odada, bir canlanış: alışılmamış devinimin
görünüşü.
Yol bir koku anımsatıyor sana, ne dediklerini
duyumsuyorum -
"Bir yeniden diriliş hazırlığı örülmekte, çanları çalacak
neşenin kökleri."
Acı veren hoşnutluk.
Uyuyamadığımı gördü ve "Kadınlar
çok karmaşık, erkeklerse çok basit.
Ben basitim. Sen de öyle olmalıydın." dedi bana.
İsterim basit olmayı, haklı şimdi -
basit, basit, yinelemeye başladım içimden - basit, diye.
Birden bu sözcük dikildi karşıma. Çarptı geçti üzerimden.
"Nedir yanlış olan?" diye sordu bu kez.
- Bungalovlar -
Hiç o kadar uzaklara gitmedik ki biz,
Aklım başıma geldi bu soruyla, hıçkıra hıçkıra,
yeterince basit oluncaya dek yumuldum uyumaya.
Adélia PRADO
Çeviri: Tuğrul Asi BALKAR