Şiir, Sadece

1 Şubat 2014 Cumartesi

Kanayan Üzümler

Elleri bağlı, bilekleri
gözleri açık... kan yok gözkapaklarında
yalnız gevşeyen bir omurga, kırılan ayna parçaları

...

Yalnız gevşeyen bir omurganın
saçlara bulaşan ıslaklığı
cansız sarkışı bir gövdenin

...

Hayır, bağırmak için vakit erken
geceyi bölmeliyiz geceyi...
halkın çırpınışlar biriktiren karanlığını,
gül yapraklarında yağmur taneleri gibi
ölümü sabırla taşımalıyız bağrımızda

...

Işık kırılıyor --nasıl olsa kırılacaktı--
okşarken güvendiğimiz hayat
karanlıklara alışarak başkaldırdı
bulut gibi taşınan pankartlarla
olgun meyvalardan fışkıran suyla
acının ve akmayan gözyaşının sırrıyla
ah, bir ter gibi gitgide soğuyan kansız ölüler
kanayan üzümleri görüyorum
kanayan üzümleri
yaşadığımız bağ evlerinde
bağ evlerinde.


Nihat Behram 
1972