Şiir, Sadece

8 Nisan 2012 Pazar

Stalin'in Mirasçıları

Mermer sessizdi.
 sessizce parıldıyordu camlar.
Nöbetçiler sessizdi,
 birer heykele çevirmişti onları rüzgâr.
İncecik tüken duman
 tabutun üstünde salınıyordu.
Ölüyü geçirirlerken anıtın kapısından
 sütunlardan akıyordu solukları.
Ağır ağır taşıdılar tabutu
  süngüler arasından.
Ölü de sessizdi -
 ölü de, o da!
  sessizdi, ölüydü.
Kaskatı sıkmıştı
 mumyalanmış yumruklarını,
ölü diye yutturuyordu kendini,
 ama herkesi gözetliyordu
  tabutunun içinden.
Kimler taşıyor kendini,
 unutmak istemiyordu:
Ryazan'lı, Kursk'lu gencecik erleri
  unutmak istemiyordu,
bir yolunu bulup kalkacaktı çünkü,
mezarından kalkmayı aklına koymuştu çünkü,
O toy delikanlıları
 kalkıp kandıracaktı.
Bir şeyler kuruyordu.
Dinlenmek için uykuya dalmıştı sadece.

Çoğaltın nöbetçileri,
 çoğaltın,
daha çok, daha çok nöbetçi dikin
  o tabutun başına,
Stalin dirilir belki,
 ve belki Stalin'le
Stalin'le birlikte geçmiş dirilir.
Kutlu, yüce geçmişimizi söylemiyorum,
Turksib'i söylemiyorum,
 Magnitogorsk'u söylemiyorum,
  Berlin'e çekilen bayrağımızı.
İyilerin bir yana itildiği günleri,
  haksız suçlamaları,
suçsuzların yakalanışını söylüyorum ben.
Güzel tohumlar ekmiştik oysa.
Maden eritmiştik,
sıralanıp yürümüştük
  onurumuzla.
Ama Stalin korktu bizden.
Uzak görüşlü değildi.
Siyaset dolapları çevirmekte ustaydı
ve kendine bir sürü mirasçı bıraktı
    yeryüzünde.
Mutlaka bir telefon vardır
  tabutunda şimdi,
şimdi Stalin
 buyruklar vermektedir
   Enver Hoca'ya.
Başka kime uzanabilir
 o tabuta bağlanmış telefon telleri!

Hayır,
 Stalin boyun eğmedi daha.
Aklınca ölümü kandıracak.
Bu anıtın içinden çıkardık onu,
    taşıdık;
Ama Stalin'in içinden nasıl çıkarıp
nasıl taşıyacağız
  mirasçılarını!
Mirasçıların bazıları gül buduyorlar
    bahçelerinde,
dinleniyorlar,
 sıranın
  kendilerine geleceğini sanıyorlar yine;
bazıları da
 küfürler savuruyorlar Stalin'e kürsülerde,
ama geceleri
 iç çekerek anıyorlar eski günleri.
Parti her şeyle ilgileneyim ister.
"Sen kendi işine bak," diyen olursa bana,
  uyuşuk olmak istemiyorum derim,
   bu da benim işimdir.
Stalin'in mirasçıları
  soluk aldıkça dünyada,
tabutunda Stalin
  pusuya yatmış
   dirilmektedir.

1962
Yevgeni YEVTUŞENKO