Hışımla bir sigara tüttürür
ve tarafsız bir uykuya dalarsın, uyandığında
pencereler ve kederin şafağı karşılar seni, borazanlar yoktur;
bir yerlerde, sözgelimi, bir balık- heryeri göz ve kıpırtı-
suda oynaşır durur; o balık
olabilirdin, orada olabilirdin, suya mahkum,
göz olabilirdin, serin ve asılı,
gayrı-insan; giy ayakkabılarını, geçir
pantalonunu, hiç yolu yok evlat, hiç-
olmayan havanın hiddeti, ölü menekşeler misali
benzeşmişlerin küçümseyişi; haykır, haykır,
bir borazan misali haykır, gömleğini geçir sırtına,
kravatını tak, evlat: mandolin gibi
hoş bir kelimedir keder, ve enginar gibi tuhaf; keder
bir kelimedir ve bir yaşam tarzı; kapıyı aç,
evlat; uzaklaş oradan.
Charles Bukowski
ve tarafsız bir uykuya dalarsın, uyandığında
pencereler ve kederin şafağı karşılar seni, borazanlar yoktur;
bir yerlerde, sözgelimi, bir balık- heryeri göz ve kıpırtı-
suda oynaşır durur; o balık
olabilirdin, orada olabilirdin, suya mahkum,
göz olabilirdin, serin ve asılı,
gayrı-insan; giy ayakkabılarını, geçir
pantalonunu, hiç yolu yok evlat, hiç-
olmayan havanın hiddeti, ölü menekşeler misali
benzeşmişlerin küçümseyişi; haykır, haykır,
bir borazan misali haykır, gömleğini geçir sırtına,
kravatını tak, evlat: mandolin gibi
hoş bir kelimedir keder, ve enginar gibi tuhaf; keder
bir kelimedir ve bir yaşam tarzı; kapıyı aç,
evlat; uzaklaş oradan.
Charles Bukowski