Şiir, Sadece

18 Mart 2013 Pazartesi

Rabia Hatun'un Uçan Halısı

Hasan Basri, Rabia Hatun'da Hak güzelliğini
inkarsız bir şekilde seyretmiş ve bu güzelliğe
çaresiz bir aşkla vurulmuştu. Bir gündü, Hasan
Basri durdu, duramadı, "Namaz zamanı" dedi,
postunu Karasu'nun üzerine serip başladı ikindi
namaz kılmaya. Eh! Eğer bu bir marifetse,
ondan Rabia'da da var. O da seccadesini Hasan
Basri'nin üzerine, havaya yaydı, namazını
böylece kıldı...


Etiler'deki de bir Rabia'ydı
Gazete haberlerdinde...
Üç çocuğu vardı Hasan'dan, bakılamaz-bakılacak
Hizmetçiydi, yövmiyesi bin lira...
Duvardan duvara bir halıyı yıkıyor bir sabah
Adı, reklam lazım değil ya, ağırdı
Balkona kurusun çıkaram derken
Dokumaya başladı eyalini ki, hapiste
Dönmez mi baş, o nakış, o kuş...
Gitti korkuluktan aşağı biçare
Morg bilem görmedi o kadar mor...

Eyitti ki Hasan'a ol betondan:
"Kuşu dokuz eğrisi çarpuk ilmiyinnen
Uçtum erim senin için dokuduğum haliylen
Beni bir defam daha dünya gözüylen
Kulunu, ben bu dulunu
Uçmaklara bir defam daha n'olur
Uçurman mı bre deyyus!.."


Can Yücel