Şiir, Sadece

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Mimarlık Enstitüsünde Yangın Var

Mimarlık Enstitüsünde yangın var!
yanıyor bütün odalar, planlar
genel af varmış gibi zindanda ...
Yangın var! Yangın var!

Yapının uykulu yüzünün ta yukarlarından
utanmadan, yaramaz
aptal bir maymun gibi tıpkı
bir pencere kayıyor aşağı.

Yazıp bitirmiştik tezlerimizi,
tam sırası şimdi onları savunmanın.
Çatırdıyor içinde bir mühürlü dolabın:
hakkımdaki tüm kötü raporlar!

Yaralanmış tez kağıdım, o şimdi
yaprakların kızıl bir sonbaharı;
yanıyor resim tahtalarım,
bütün kentler yanıyor.

Beş yaz, beş kış alevler içinde uçtu gitti
bir varil petrol gibi tıpkı.
Karen, sevgili hayvancığını,
Oy! yanıyoruz!

Hoşça kal mimarlık:
yandı bitti kül oldu
bütün o aşk tanrısı yontularla süslü
inek sundurmaları
ve o cafcaflı postaneler uğruna!

Ey genç, anka kuşu, budala,
tezin sıcak bir şey şimdi,
küçük kırmızı eteğini fırlatıp atan,
kırmızı küçük dilini fiyakayla çıkaran.

Hoşça kal tahtalardaki yaşam!
Yangın yerleri dizisidir yaşam.
Kurtulamaz kimse şenlik ateşlerinden:
yaşarsınız-yanarsınız.

Ama yarın, bu küllerden,
bir arıdan da zehirli
ucu pusulanızın ok gibi fırlayacak
sokmak içi parmağınızı.

Her şey gitti dumanlarla,
ve hiç tükenmez iç çeken insanlar.
Sonu mu?
Sadece başlangıç bu.
Haydi sinemaya gidelim!


Andrey Voznesenski
Türkçesi: Ülker Tamer