Halkım, burada karar vermiştin
bozkırın ezilen işçisine elini uzatmaya, ve çağırmıştın
bir yıl önce adamı, kadını, çocuğu
bu Meydan’a.
Ve burada aktı kanın.
Anayurdun ortasında döküldü kanın
önünde sarayın, ortasında caddenin,
görsün diye bunu bütün dünya,
ve silmesin diye kimse kanı,
ve onun kızıl lekeleri kalsın diye
baş eğmez gezegenler gibi.
Bu olduğunda bütün Şilililerin elleri
açtı parmaklarını bozkıra doğru
ve onların sözcüklerinin birliği
dalgalandı dürüst bir yürekten:
sen o zaman, halkım, başladın
gözyaşlarıyla, umutla ve acılarla dolu
eski bir şarkıyı söylemeye:
işte o zaman gelmişti celladın eli
ve boğmuştu alanı kana.
bozkırın ezilen işçisine elini uzatmaya, ve çağırmıştın
bir yıl önce adamı, kadını, çocuğu
bu Meydan’a.
Ve burada aktı kanın.
Anayurdun ortasında döküldü kanın
önünde sarayın, ortasında caddenin,
görsün diye bunu bütün dünya,
ve silmesin diye kimse kanı,
ve onun kızıl lekeleri kalsın diye
baş eğmez gezegenler gibi.
Bu olduğunda bütün Şilililerin elleri
açtı parmaklarını bozkıra doğru
ve onların sözcüklerinin birliği
dalgalandı dürüst bir yürekten:
sen o zaman, halkım, başladın
gözyaşlarıyla, umutla ve acılarla dolu
eski bir şarkıyı söylemeye:
işte o zaman gelmişti celladın eli
ve boğmuştu alanı kana.
Pablo Neruda
"La arena traicionada", "Canto General"den
"La arena traicionada", "Canto General"den