Pense gibi köpek balıkları,
deniz dibinin kadifesi gibi,
dar aylar gibi ortaya çıkıyorsunuz
birdenbire o kızıl yumurtayla:
yağla parıldayan yüzgeçler karanlıkta,
üzünç ve hız, hangi suça doğru
baş döndüren ışığıyla bir taçyaprağı gibi
korkunun gemileri,
bir ses bile olmaksızın, yeşil bir ateşte,
bir kıvılcımın bıçak vuruşu.
Denizin derisinde aşk gibi
kayan temiz gölge biçimleri,
gırtlağa dalan aşk gibi,
güvercinlerde pırıldayan gece gibi,
şarabın hançerlerdeki ışıltısı gibi:
muazzam meşinlerden geniş gölgeler
tehditkâr sancaklar gibi: kollardan
dallar, ağızlar, dalgalanan bir çiçekle
yutulmuş olanı çevreler gibi diller.
Hayatın en küçük damlasında
bekliyor kararsız bir ilkbahar
dokunulmaz sistemiyle kuşatacak
boşluğa titreyerek düşeni:
kötücül fosfordan bir kuşağı
yitik olanın kara ölüm savaşına
götüren o morötesi bağ,
ve boğulmuşun battaniyesi örtünmüş
mızraklardan ve yılan balığından bir ormanla,
her şeyi yutan dipte
titreyen ve dipdiri bir mekik gibi.
deniz dibinin kadifesi gibi,
dar aylar gibi ortaya çıkıyorsunuz
birdenbire o kızıl yumurtayla:
yağla parıldayan yüzgeçler karanlıkta,
üzünç ve hız, hangi suça doğru
baş döndüren ışığıyla bir taçyaprağı gibi
korkunun gemileri,
bir ses bile olmaksızın, yeşil bir ateşte,
bir kıvılcımın bıçak vuruşu.
Denizin derisinde aşk gibi
kayan temiz gölge biçimleri,
gırtlağa dalan aşk gibi,
güvercinlerde pırıldayan gece gibi,
şarabın hançerlerdeki ışıltısı gibi:
muazzam meşinlerden geniş gölgeler
tehditkâr sancaklar gibi: kollardan
dallar, ağızlar, dalgalanan bir çiçekle
yutulmuş olanı çevreler gibi diller.
Hayatın en küçük damlasında
bekliyor kararsız bir ilkbahar
dokunulmaz sistemiyle kuşatacak
boşluğa titreyerek düşeni:
kötücül fosfordan bir kuşağı
yitik olanın kara ölüm savaşına
götüren o morötesi bağ,
ve boğulmuşun battaniyesi örtünmüş
mızraklardan ve yılan balığından bir ormanla,
her şeyi yutan dipte
titreyen ve dipdiri bir mekik gibi.
Pablo Neruda
"Evrensel Şarkı"nın "Büyük Okyanus"dan