Şiir, Sadece

18 Mart 2015 Çarşamba

Birinci Keman

olarak en büyük bemoller yaşaman
borodin'in korkunç saltanatında
bembeyaz dispanser karanlığında
içlenmelerin birinci keman
dudaklarından çabuk kan çağrışımları
saatler budapeşte çaldığında
doktor sabiha'nın şarap bardağında
özgürlük sokağının asılmışları
hele gorki'yle yaşamak mujik ümitsizliğini
nijniy novgorod sabahlarında
derenkof'ların börekçi fırınında
o revolver yüreğine çevirdiği

mitralyöz demirinden ne titrek bir gökyüzü
kurşuna dizilmekten tanıdığın
karın boşluğuna saplanan bıçağın
kulağındaki timsah gürültüsü
yolanda'nın çiçekleri en uzak bükreş'lerden
gülümsemeler diye nasıl sakladığın
saçlarından astığı demir muhafızların
hitler bıyıklarıyla ayrıca kirlenen
akşam saatlerinde ve doktor sabiha'lar
aleksi maksimiç'le tamamladığın
cephe gerilerinde iç savaşlarının
birdenbire yeşil bütün akasyalar

niye doktor sabiha'dan birinci kemanları
yaşasın istemek böyle karış karış
büyük kitaplar gibi hiç anlaşılmamış
kurtarmak gücündeki kayıp insanları
mor salkımlar havladıkça karanlıkta
dispanserin balkonundan geceye çıkarılmış
birkaç rüzgâr daha yalnız bırakılmış
ölü denizleri duymak özgür olmamakta
sonra bir çığlık edinmek eski ankara'dan
yalın bir kılıç gibi masmavi uzatılmış
türkiye üstlerine özgürlüğe susamış
kozmos boşluklarında hâlâ yankılanan


Attilâ İlhan
Ben Sana Mecburum