Seni ben bekliyorum, göğsüm açık, bağrım açık;
Hançer ol, göğsüme saplan; ecel ol, karşıma çık!
Çalmamış bir gece mademki felekten gönlüm,
Gelecek, bâri elinden dilerim gelsin ölüm.
Toprağın rengi kanımdan kızarırken, yer yer,
Uzanıp, sap sarı, son busemi koymazsam eğer
O benim kalbimi göğsümden ayırmış çeliğe,
Gezsin ismim yedi kat gökte bugün kahbe diye.
Beni kahretmeden âlemde o bigâne duruş
Bana sal yalvarırım pençeni, ey yırtıcı kuş!
İşte ben bekliyorum, göğsüm açık, bağrım açık;
Hançer ol, göğsüme saplan; ecel ol, karşıma çık!
Hançer ol, göğsüme saplan; ecel ol, karşıma çık!
Çalmamış bir gece mademki felekten gönlüm,
Gelecek, bâri elinden dilerim gelsin ölüm.
Toprağın rengi kanımdan kızarırken, yer yer,
Uzanıp, sap sarı, son busemi koymazsam eğer
O benim kalbimi göğsümden ayırmış çeliğe,
Gezsin ismim yedi kat gökte bugün kahbe diye.
Beni kahretmeden âlemde o bigâne duruş
Bana sal yalvarırım pençeni, ey yırtıcı kuş!
İşte ben bekliyorum, göğsüm açık, bağrım açık;
Hançer ol, göğsüme saplan; ecel ol, karşıma çık!
Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları