Şiir, Sadece

7 Ocak 2016 Perşembe

Hüzünlü Bir Madrigal

I

Sen akıllıysan ne önemi var?
Güzel ol! hüzne dal! Bir gözden akan
Her damla yaş yüzü çekici kılar,
Irmağın doğaya katkısı kadar,
Fırtınadır çiçeklere taze kan.

Seni seviyorum en çok da neşe
Kırışık alnından uçtuğu zaman,
Yüreciğin bir korkuya düşünce;
Geçmişin pis bulutu yaşanan güne
Senin bugününe yayıldığı an.

Seni seviyorum iri gözünden
Akınca kan gibi sıcak gözyaşı;
Elimle beşiğini sallasam da ben,
Yüreğin giderek daralır, çöken
Bir insana benzer hırıldayışı.

İşte soluyorum, tanrısal hazzı!
Derin ve pek tatlı ilahi sen!
Göğsünün bütün hıçkırışları,
Sanıyorum kalbinin ışıltıları
İncilerdir gözlerinden dökülen!


II

Biliyorum kalbindir, dolup taşan,
Köksüz kalmış o eski sevdalarla,
Demir ocağı gibi, alev saçan,
Ve lanetlilerin boş gururundan
Saklıyorsun az da olsa bağrında;

Ne var ki, sevgilim, yansıtmadıkça
Böylesi bir Cehennem’i düşlerin,
Ve onun bitmeyen kâbusunu da,
Kılıç ile zehri tutup aklında,
Sevdalısı barutun ve demirin,

Ve kapıyı ancak korkuyla açan,
Açıklayan her yerde bir yıkımı,
Saat çaldığında kaskatı kalan,
Duyumsamış olmadıkça sen her an
Pis bir tiksintinin kuşatışını,

Diyemezsin bana, tutsak kraliçe
Sadece bir korkuyla seven beni,
Berbat gecenin dehşeti içinde
Çığlık çığlığa, diyemezsin işte :
“Kendime denk tuttum, ey Kral seni!”


Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri