Şiir, Sadece

17 Mayıs 2017 Çarşamba

İlkel Düşler

Dimiter Stefanov'a


Her gece bir karabasan bela olur bana
Kaynaşır uykumda taş devri insanının korkuları
Yavaşça kımıldar sürünürler
Sayısız geçmiş çağlardan ...
Kaçıp gitmekten başka ne yapılabilir o zaman?
Suçlamalı mı kızıl kanı canlı diye böylesine?
Acı veren, umarsız üşüşmesi kurtların...
Erimek, yok olmak, karışmak toprağa...
Doğmak kanatlarla ve geride bir gölge bırakmak
Dehşet
parçalasın diye ...

Her gece aynı şey, ve derken:
-Kes gürültüyü, oğlan uyandı yine
Yarın okula gidecek erkenden ...
-Özür dilerim ...
Kalbim sıkışmış olmalı ...
Gidip pencereyi açarım titreyen ellerle
Bir sigara yakarım yaslanıp pervaza
-Tiryaki olmadığım halde.-
Dünya nasıl da harikulade şimdi
Olağanüstü sessiz
Ve dopdolu, yaşamı solumanın ateşli rüzgarıyla
Ve depremsel zonklamasıyla yüreklerimizin!
Ve ancak o zaman görürüm yanan uçlarını
Sessiz sigaraların her pencerede ...
Bizim apartmanda. Orada, ilerde. Şurada da ...
Bizim caddede... Tüm kentte ...
Bizim dünyamızda ... Ve dünyalarında onların ...
Yanan uçları
sessiz
sigaraların ...

Kırmızı sinyalleri gibi olgunlaşmış alarmın!
Hayır! Artık şimdi
Mağara insanının korkuları değil söz konusu olan,
Ve onun ilkel düşleri!
Tüylerim ürperir savaşı düşünerek

Ve öteki modern şeyleri...


Andrey Germanov
Çeviren: Ataol Behramoğlu