Şiir, Sadece

24 Temmuz 2017 Pazartesi

Hükmü Hiç Kalmayacak Artık Ölüm Ülkesinin

Hükmü kalmayacak artık ölüm ülkesinin
Tek gövdede çıplak ölüler birleşecekler
Rüzgarla batan ayaktaki insanla beraber;
Sıyrıldı da savruldu mu artık o kemikler,
İskeletler tepeden tırnağa yıldız dolacak.
Sağlamlaşır akılları çıldırsalar bile,
Ummana batsa da çıkar hepsi sahile;
Kaybolsa da her sevgili kaybolmayacak aşk,
Hükmü hiç kalmayacak artık ölüm ülkesinin.

Hükmü hiç kalmayacak artık ölüm ülkesinin
Çoktan uzananlar denizin kıvranışında
Rüzgarca ölüp bitmeyecekler boşuna;
Gerilen etleri mosmor olacak cenderede,
Bağlanmış azap çarkına, hiç kopmayacaklar.
Avuçlarında inanç parça parça olsa bile,
Gulyabani kötülükler canevinden deşse,
Yarılsalar da her uçtan, kopup kırılmazlar
Hükmü hiç kalmayacak artık ölüm ülkesinin.

Hükmü hiç kalmayacak artık ölüm ülkesinin.
Ve çığlık atmayacak martılar kulaklarına,
Dalgalar sille tokat çarpmayacaklar kıyıya;
Deli rüzgarla uçup düştüğü yerlerde çiçek
Eğecek kamçılı yağmurlara bitkin başını.
Çılgın da olsa, leş gibi cansız da olsalar
Kelleler fışkıracak yerden ezip laleleri,
Çatlayacaklar güneş altında, güneş çatlayacak:
Hükmü hiç kalmayacak artık ölüm ülkesinin.


Dylan Tomas
Çeviren: Talat Sait Halman