Şiir, Sadece

30 Mart 2018 Cuma

La Esmeralda

Kollarından vurulmuş paslı çiviyle
Çarmıhta dolaştırıyorlar Esmeralda'yı
Gözdağı olsun diye bütün halklara
Çarmıhta dolaştırıyorlar Esmeralda'yı

Adını çaldılar bir köylü kızdan
Bir çiçekten çaldılar adını
Sürdüler karanlık bodrumlarına
Yoldular kanatlarını

Çaldılar rengini And dağlarının
Doruklarına yağmış süt beyaz kardan
Dikenli tellerden urbalar dikip
Gerdiler sırtına cüzzamlı yelken

Kaldırdılar sabah uykularından
Böldüler binbir direkli düşlerini
Tırmanıp kirli insanlar küpeştesine
Astılar ozanın kanlı bileklerini

Açtılar yarayı bir usturayla
Dolarla, tankla açtılar yarayı
İşte sunuyor kano korsanlar
Halklara bir katil gibi Esmeralda'yı

Elleri oysa Esmeralda'nın
Temizdir bereketlidir
Ya tohum saçar tarlanın birine
Ya su gözünden tohumlar devşirir

Sesi güleçtir Esmeralda'nın
Yel vurdukça saçları türkü söyler
Dostlarıyla başbaşa ekmek yemek
Kitap okumak ister

Evleri vardır Esmeralda'nın
Bütün işçi evleri gibi
Çöreklenmiş çatısına Pinoçe
Yağmalanmış küçük yoksul mutfağı

Dinleyin sinsi hışırtısını
Yaklaşıyor bize de yılan tekne
Suçluların suçluları sırıtır
Salhaneye dönmüş güvertesinde

Ve işçiler, gencecikler, analar
Koşuyorlar rıhtımlara, doklara
Bu gelenler dostu Esmeralda'nın
Görevimiz, taşlanacak Esmeralda

Taşlanacak ağaracak yine süt
Taşlanacak zorbaların gözdağı
Taşlanacak gülsün diye gökyüzü
Taşlandıkça kurtulur Esmeralda


Barış Pirhasan
Tarih Kötüdür