Şiir, Sadece

4 Ekim 2018 Perşembe

Devrimci

1

Ey devrimci, gücün şiddetle eser, Zerdüşt’ün
iştahı kabarır, aşık olur mermim
Oysa senden sonra evren ?
Seni gösterir bu zelzele
Ellerimin altını didikleyen
İzinde
Dağılır
Senin kimsesizliğini sınırlar,
Dünyanı genişletir kışsa böyle,
Bu kış mahsur bırakır seni:
Sende bütün tarihi.


2

Hayatımın şarkısını söyledim sana
Sana büyüttüm devrimci ruhumu
Gündoğumunda yandım
Haçımı astım.
Bütün harfler marşımda
Yeni bir insan çamuru
Eski bir güneşin gözyaşını alarak
Gerçeği alarak...


3

Tarih çocuklaşır yüksek bağrımda
Ayaklanışımda
Karşılaşırım ölümün karanlığındaki beyaza
Bütün gündoğumunda


4

Göbekbağım benimle kazır toprağın üstünde
karşılaşırız
Arzuyu.
Göbekbağım benimle açar kapının kilidini
Ve kitabeyi
Benimle pencere olur göbekbağım düşün
kirpiklerinde
Olsa
Olmadı hiçbirisi, olsa.


5

Bizi büyüten süt unutuldu
Ölümümüz yeni bir bakir,
Şimdi kovulmuş dönse
yeniden.


6

Etrafımdaki yorgun evrenin gözlerindeki
karanlık
Görmez, solan yıldızlardan örülen yemenisini.
Ve damlamaz sabah esen yelde
Zarif,
Avunamaz
Kuruyan kumun suyuyla
Kurtulup,
Yakar karanlığın mumlarını


7

Üzgün günlerin yolunda
Dönen bu nesilse
Senin de emzirecek bir yavrun vardır. İşte
meme, dişler
Sana sürünerek sevgiyle, inanarak
Sana uzanacak eller vardır
Onlarla dünyayı bükecek
Senin de onunla kesilen yolu
Tamamlayacak.


8

Zerdüşt, evini toplar günün yorgunluğunda
O solan kandilimizin yağını döker.
Onların bulutlarında yüzer
Ve çadırını kurar
Sen namaz kılarsın ona ve arzularsın:
Sussuz, ey yorgun, ey yaratan, nerden
geleceksin?


9

Gündoğumunun karanlığında
Şafağı taşıyarak
Eser çığlık
Mevsimlerin aşkıyla.


10

Bizde filizlenir kayalıkların kirpikleri
Gözlerin
Bizde yağar bulutun gizi
Ve hasır
Bizde açığa çıkar insanların dağı
Yığılan
bütün nesneler bizde taşır baltasını
Ve değiştirir
Sızan su parlar
Ve akar.
Bütün nesneler bizde göğüs gerer
Başlangıç
Onu bir söz yumuşatır
Ve açığa çıkarır meçhul hüznünü.


11

Bütün yara
O bizim yüzümüzde açan gün.


12

Çığlık kısılır
işte o yankıyan sarı, onda ölüm barınır
Sarkar adımlarım gizi zulanın üstüne
Ve o azalır
Dağılmadan, bu mezar, olmayan mezar?


13

Arzularımızda açılaşan ey şarkılarım
Ve devrimleşen...
Zünnar*
Kırmızılaşır,
Ondan sonra;
Kitabım toprağımın üzerinde
Onunla kömürleşen fotoğrafı gibi,
Yarın yıldız olarak doğacak.


14

Nerde akrebin kuyruğu
Ne zaman sokacak kalbimin devrimini
Devletlerin namazını kılarım, rüzgarın
Sözcüklerin,
Seçerim seçerim beni çalkalayanı
Gece ve gündüzde
Hayatın merdivenlerinde
Nerde akrebin kuyruğu
Ne zaman açacağım evrenin kalbini?


15

Şehrimde parlar güneşin uzaklığı
İşte adımları


16

Hangi ateş
Aksa: “Alevin kalbi göründüğüm yıldızlarda"
Hangi ayrılık
Söylese: "gözleri mabettir."


17

Ben, bu gündoğumunun ölüsü gönderildi
bana
Mumunda bayram yaptım-
Benden sonra olsa taklidi gündoğumunun.


Adonis
Çeviren: Metin Fındıkçı


*Zünnar: Rumca'da kuşak. Vaktiyle hristiyan papazların çıplak tenleri üzerine kuşandıkları kıldan kaba, kalın ve sert kumaş.